Konuyla ilgili, felsefe profesörü Thomas M. Olshewsky’nin (1935-) mitolojik söylem ve olgusal söylem arasındaki fark ile ilgili açıklamaları, din ve bilim arasındaki fark için de bir perspektif sunabilir. Olshewsky, ‘teori’ ve ‘mitoloji’ karşılaştırması üzerinden din-bilim ilişkisini ortaya koymaya çalışmaktadır. Teori, gözlem için bir norm olarak dururken mit/mitoloji eylem için bir norm olarak görülür. Yine mit ‘neden yaptığımız şeyleri bu şekilde yapıyoruz’ sorusunu açıklarken, teori ‘neden şeyleri bu şekilde görüyoruz’ sorusunu açıklar. Neticede Olshewsky’e göre, biz teori ile ne göreceğimizi öngörebiliriz, ama mit ile ne yapacağımızı yönlendirebiliriz. Ayrıca, o, teori ve mit arasında şöyle bir benzerlikten bahsetmektedir; teorik yapı ve mitolojik söylemin her biri gerçekle ilişkilidir. Bu ilişkiden, insan için, değerler (mitolojiden) ve gerçeklik üzerine iddiaları (teoriden) türer. Ayrıca teori ve mit, her ikisi de bütüncül karakterlidir. Mitsel ifadelerin parçalanması halinde, ortaya sadece bir eksiklik değil anlamsızlık çıkmaktadır. Teorinin alanı da, aynı şekilde basit değil komplekstir. Çünkü herhangi bir teorik terimin anlamı, onun diğer teorik terimlerle ilişkisine ve etkileşimine dayanır. Olshewsky, teori ve mit arasındaki farklardan bahsederken de, yöntem farkına değinmektedir.

Ona göre, teoriler, gözlem ve soruşturma yöntemleriyle; mitler ise kutsal anlara tüm varlık ile katılım ve bağlanmışlık gibi ‘yapma’ ve ‘olma’nın yöntemleri ile hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla Olshewsky, mitin bu şekilde uyum sağlayıcı 21 karakterini, teorinin dönüştürücü karakterinden farklı bulmaktadır. O, bütün bu açıklamaların sonunda, teorik yapıların ve mitolojik motiflerin, insan girişiminde farklı ve ayırt edilebilir roller oynadığını, birbirleriyle etkileşimde bulunsalar bile birinin diğerine uydurulamayacağını belirtmektedir, çünkü uydurma çabası, sahte bir din ve sahte bir bilim ortaya çıkartır.61 Olshewsky’nin görüşlerinin, genel olarak, teori ve mitolojiyi pratik açıdan (mit, eylem için; teori, gözlem için norm sunmaktadır), kullandıkları yöntem açısından ayırdığını söyleyebiliriz. Ayrıca onun, hem teorinin hem mitin kendi bütünlükleri içerisinde anlaşılır olduklarını belirterek bir içerik ayrımına yaklaştığından da söz edilebilir.

 

Bu yazı, Haticetül Kübra Özelçi’nin “RICHARD DAWKINS’E GÖRE DİN-BİLİM İLİŞKİSİ” adlı eserinden alınmıştır.