Ali Onur Şahinoğlu | Düşünür Yazar | Dusunur Yazar

Yazar: Ali Onur Şahinoğlu

Yazar Hakkında

avatar

Makine mühendisi. Uzay teknolojileri alanında yapısal ve mekanik tasarımcı olarak çalışıyor. Mühendislik üzerine yüksek lisans yaptı. Felsefe ve din bilimleri alanında doktora tezini yazıyor. Öykü türündeki ilk kitabı Sen Saklandın, Gece Buldu 2022’de, ilk şiir kitabı Seslerini Arayan Ölüler 2023'te, ikinci şiir kitabı Gölgeden Gölgeye Yollar 2024'te, yeni şiir ve denemelerini içeren Uzak Sözlüğü 2025'te yayımlandı. Ankara’da yaşıyor. Evli.

dünyanın merkezi neresidir?

Eliade, dindar insanın iki tür mekânı bir birinden ayırdığını ifade etmektedir: Bir tarafta kendisi için bir anlam ifade eden kutsal mekân ya da başka bir ifadeyle ritüel aracılığıyla inşa edilen mekân yani “Kozmos” ya da “Dünya”, diğer tarafta ise kutsal hâle getirilmeyen biçimlenmemiş, yapısız mekân yani “kaos” bulunmaktadır. Ritüelin bir araziyi kutsallaştırması onu kozmikleştirmesi, yani onu bir kozmos, bir dünya hâline getirmesi anlamına gelmektedir. Bu ritüel esnasında sembolik olarak kozmogoni tekrar edilerek kaos kozmosa dönüşmektedir. Geleneksel toplumlarda, ister avcı-çoban, ister ziraatçı isterse de şehir medeniyetine ait olsun mesken bir imago mundi yani bir dünya imgesi olarak telakki edildiği için...

Devamını Oku

bir

Plotinos, Platon’nun Tanrı iyidir, güzeldir; iyi ve güzel olan bir varlık hiçbir kıskançlığa sahip değildir, dolayısıyla Tanrı bütün şeylerin mümkün olduğu kadar iyi ve güzel olmasını ister, anlayışı temelinde evren anlayışını ortaya koyar. Tanrı’nın estetik boyutu konusunda gördüğümüz gibi ona göre, Bir ile İyi ya da Bir ile Güzel, bir ve özdeştir. Varlığın oluşma süreci Mutlak İyi ya da Mutlak Güzel’in taşmasıdır. Daha sonra Farabi ve İbn Sina da göreceğimiz gibi sudur, ilk varlık olan Bir’den başlar. Sonra akıl (Nous), ondan Ruh ve sonra da maddi olan evren meydana gelir. Plotinos’un evrenin estetik boyutu ile ilgili düşünceleri, ondaki sudur...

Devamını Oku

orantılar

Kandinsky’de resimsel yaratıcılığın anlaşılması resimde biçim sorununun anlaşılması ile eşdeğerdir. Bu anlamda, Kandinsky, resmin var olabilmesi için elinde renk ve biçim gibi iki araç olduğunu bunlardan da yaratıcılığın temelinin yalnızca biçim olduğunu şöyle dile getirir: “Sadece biçimdir, (gerçek olsun-olmasın) nesnenin canlandırılışı olarak yada bir mekanın, bir yüzeyin salt soyut sınırlanışı olarak bağımsızca var olabilen.” (Kandinsky, 1993, s.54). Renk ve biçimi iki temel unsur olarak belirledikten sonra biçimin vazgeçilmez oluşunu vurgulayan Kandinsky resimsel yaratıcılığın kaynağı olan biçimsel öğeye ulaşmanın yolunun “İçsel zorunluluk” tan geçtiğini söyler ve bu içsel zorunluluğu oluşturan ögelere de “mistik” öğeler der, (Yaratıcılığın temelinin sezgisel oluşu da...

Devamını Oku

Tıpçı Constantinus ve arap kaynakları

Constantinus’un Arapça kaynaklarıyla nasıl bir ilişki içinde olduğu sorununu açıklamaya yönelik bir başka örnek, De melancholia isimli kitabı dile getirilebilir. Avrupa’da Ephesoslu Rufus’un adı altında 1536 yılında basılan bu kitap, el yazmasında Constantinus’a nispet edilmiştir. Kitabın zahriye sayfasında tam olarak şu ifadeler bulunmaktadır: «Ben Constantinus, bu kitapçığı, alanında tecrübeli hekimlerimizin çok sayıda eserinden derledim. Bu derlemeyi, benim için önemli ve öncelikli görünen herşeyi özet şeklinde ekleyerek yaptım. Görüyoruz ki çok meşhur bir doktor olan Rufus melankoli hakkında bir kitap yazmıştır ve ilk bölümünde melankoli hastalarında bulunan belirtilere ilişkin birçok şey söylemiştir. Bahsedilen kitabı Rufus, melankolinin hipokondri (üzüntü ve vesvese)...

Devamını Oku

Türk ev mimarisi ve mahremiyet

Konutlarda dış çerçeve itibariyle avludan sonra mahremiyet gözetilerek oluşturulan bir başka yapı elemanı kapı tokmak ve halkalarıdır. Somut ve soyut anlam olarak İslâmiyet’te cinsiyet hassasiyeti kapı tokmaklarının biçimlenmesine yansımıştır. Konutlara gelen misafir ile ev sahibi arasındaki sınırı sağlayan kapının, küçük ölçekli süsleme öğesi olan kapı tokmakları kapıya vurulduklarında çıkardığı ses ile ana fonksiyonu olan “ses” ve “tını” aracılığıyla, ev sahibi ile misafir arasında iletişim kurulmasını sağlamış ve eve gelen misafirin cinsiyetinin, ses yoluyla algılanabilmesine olanak sağlamıştır. Misafirin cinsiyetini ifade etmesi amacıyla kapının üzerinde yer alan kapı tokmakları, konumlandırılma biçimlerine göre, farklı anlamlara gelmiştir. Kapının sol veya sağ bölümünde bulunan,...

Devamını Oku