“Oğuz Türklerinin kurban törenlerine şeylan veya şölen adı verilmiştir. Dini içerikli bir tören olmanın ötesinde şeylan, sosyal içerikli bir törenin de adıdır. Kurban, Tanrı’yı memnun etmek veya dini bir yükümlülüğü yerine getirmek amacıyla kesilse de kurbanın dağıtım şeklinde bir hiyerarşi vardır. Şölenlerde kesilen kurbanın “sögük” adı verilen parçaları Oğuz boyları arasında dağıtılır, ancak bu dağıtım belli bir düzen içinde yapılır. Buna göre şeylanda kesilen kurbanın hangi parçasını hangi boyun alacağı önceden belirlenmiştir. Bir Oğuz boyu istediği parçayı alamaz, kendisine ait parça da başka bir boya verilemez. Bu bakımdan şeylan adı verilen kurban töreni, aslında Oğuz boylarının yılda bir kez bir araya gelmesini ve boyların Oğuz birliğine tabi olduklarını göstermelerini sağlamıştır. Kurbandan parçasını alan boy, Oğuz boyları arasında bir yerinin olduğunu bildiği gibi tören alanına gelerek bütünün bir parçası olmayı kabul ettiğini beyan eder. Adeta şeylanda kesilen kurbanın uzuvları, Oğuz boylarını sembolize etmektedir. Kurban edilen hayvanın çeşitli parçalardan oluşan bir birlik ve bütün olması gibi Oğuz boyları da çok sayıda parçanın, yani boyun bir araya gelmesiyle oluşmuş bir bütündür.” *

Kopuz eşliğinde şiirler de okunurmuş bu şölenlerde. Sadece vakit geçirmek ya da eğlence amaçlı olduğunu düşünmüyorum. Göçebe bir toplumun şiire ve müziğe, yani sanata verdiği değeri gösteriyor.

 

Bu yazı, Halil İbrahim Şahin, Abdurrahman Güzel ve Ali Berat Alptekin’in “Türk Halk Şiiri” adlı eserinden alınmıştır.